Macaristan’ın başkenti olan Budapeşte şüphesiz ki Avrupa’nın en çekici şehirlerinden biri. Buraya bir gezi yapmakla yastık altı parayı çöpe atmazsınız emin olun.
Şimdi Google’a “Budapeşte, Vikipedi” yazdınız ve çıkan sonuçları okudunuz. Bir yurtdışı gezisinde sizi en son alakadar eden şeyleri yani. Nüfus, coğrafik konum, vs. Üstüne bir de “Budapeşte’de gidilecek güzel yerler” yazdınız, onu da okudunuz. Herkesin gidip gördüğü müzeleri, tarihi eserleri, kiliseleri incelediniz. Şipşak turistlerin bilmediği yerler için ve öğrenci bütçesi olarak tabir ettiğimiz bütçeyle Budapeşte’yi krallar gibi gezmek, en ucuz biraları kafanıza dikmek, kaliteli müzik dinlemek için alta buyrunuz. Hayırlı olsun.
Budapeşte’nin en ilginç barı: Szimpla Kert
Şehrin merkezinde, Jewish Strict (Yahudi Bölgesi) olarak bilinen alanda bulunan Szimpla Kert yani Simple Garden, şüphesiz ki Budapeşte’de bulunabileceğiniz en ilginç yer. Çöpten dönüştürülerek yapılan heykeller, açık hava sineması, kablolar ve eski bilgisayarlarla kaplı barlar, ballı bira ve sıcak şarap kombinasyonundan oluşan inanılmaz bir yer. Ayrıca çok da ucuz.
Budapeşte’nin en underground müzik mekanı: Lampas Bar
Yeraltında, kitap rafları ve langırt masalarıyla çevrili bu sıcak ortamda beleşe kaliteli caz gruplarını ve sizin gibi turist olarak gelmiş yabancı müzisyenleri dinlemek mümkün. İçkileri ucuz, hotdog’ı ve sandviçi efsane.
Budapeşte’nin en şeker yeri: Cukorka
Tatlı meraklısıysanız ve “Ay burası çok tatlı bi yer” dedirten mekanları seviyorsanız Cukorka’yı da illa ki seveceksiniz. Budapeşte’nin göbeğinde bir şeker fabrikası olarak iş gören Cukorka hem gidip biraz şeker komasına girmek hem de şekerin nasıl yapıldığını izlemek isteyenler için ideal ve ötesi. Şekerler biraz pahalı, o yüzden siz iyisi mi gidip ikramlara abanın. Dilinize kuvvet!
Budapeşte’nin en retro mağazası: Szyputnik
Hem ikinci el, hem de yerli tasarımcıların koleksiyonlarını sergileyen mağazada 30 yıllık Converse’lerden 60’lardan kalma gelinliklere, Bülent Ersoy etollerinden şık broşlara bir sürü ilginç parçayı bulabilirsiniz. Pek pazarlık yapmaya yanaşmıyorlar, fakat fiyatları o kadar da pahalı değil.
Budapeşte’nin en güzel birası: Kriek
Aslen Belçika üretimi olan bu birayı Budapeşte’de içebileceğiniz tek bir yer var orası da Mixart denen bar. Hafif vişne aroması, Arjantin bardak yerine kadehte gelmesiyle hem asil hem de inanılmaz lezzetli bir bira. Mutlaka içiniz.
Budapeşte’nin en geçilmesi gereken köprüsü: Chain Bridge
Burada biraz şipşak turist olacaksınız sevgili okur. O köprünün başında, ortasında, sonunda kare kare fotoğraf çekeceksiniz. Budapeşte’yi ikiye ayıran Tuna nehrinin üzerinde bulunan tarihi köprü şehre ait her duvar kağıdının baş tacı şüphesiz ki. Mutlaka yürüyerek geçiniz, tembellik etmeyiniz.
Budapeşte’nin en kopmalık mekanı: Iskola
Düzenlenen içki yarışmalarıyla kendinizden geçmeniz ve gecenin sonunda mekanın ortasında bulunan matruşkaya sarılarak uyumanız kuvvetle muhtemel. Ucuz içkileri, adından mütevellit daimi öğrenci kitlesiyle en klişe tabirle “kıpır kıpır bir atmosfere sahip” güzel bir mekan.
Budapeşte’nin en yemezseniz olmazı: Goulash
Ülkemizde bildiğimiz şekliyle Macar Gulaş, İstanbul’a gelen turist bünyenin Adana Kebap yeme zorunluluğuyla aynı mantığa sahip. Bizdeki et güvece benziyor biraz, denemekten korkmayın.
Budapeşte’nin en kendine özgü içkisi: Palinka
Belgrad’a gidenler bilir. Rakija diye bir içkileri vardır. Esasen bizim rakımız gibi, alkol oranı aynı fakat onlar sulandırmadan ve daha küçük bardaklarda içiyorlar. Budapeşte’de denenmesi gereken Palinka da aynı mantığa sahip. Az miktarda alkolle zil zurna olma yolu olan içki, farklı meyve aromalı çeşitlere sahip olsa dahi, siz de biz de biliyoruz ki meyve tadı falan aldığınız yok. Tadına yavaş yavaş varılması gereken, sert bir içki. Şehrin her barında bulabilirsiniz.
Fırsatçı bonusu: Budapeşte’nin en ucuz birası: Arany Ászok
Yarım litresi Türk lirasıyla 1.8 TL’ye denk gelen bu birayı son gününüzde paranız sularını çektiğinde uçağa binmeden önce son bir keyif yapmak için içebilirsiniz. Tadı fena değil fiyatına kıyasla.