Brooklyn köprüsü
Dünyanın 8. harikası…1869-1883 yılları arasında inşa edilen bu köprü East river(Doğu Nehri)üzerindedir ve Brooklyn ile Manhattan’ı birbirine bağlar. Üzerinde yürürken harika Manhattan fotoğrafları çekebilirsiniz. 6 treniyle City Hallde inip yürümeniz yeterli.
Wall street-World Trade center
İkiz kulelerin yıkılmasıyla birlikte eski tadı kalmasa da ya da olanları düsününce tüyleriniz ürperse de New York demek Wall street demek hala…Havasını solumadan, boğanın önünde fotograf çektirmeden dönmek olmaz.R,4,5,2 trenleriyle Cortland,Fulton ya da Wall streette inip çevreyi yürüyerek keşvedebilirsiniz.
Özgürlük Anıtı
Amerika’nın simgesininin bulundugu adaya gitmek icin tekne turlarına katılabilir(www.statuecruises.com) ya da sadece önünden gecip fotograf cektirsem de olur derseniz Staten Islanda giden gemiyle bedava Staten Island’a giderek Özgürlük anıtına yakından bakabilirsiniz.R treni ile Whitehall Streete gitmeniz gerekiyor. http://www.siferry.com/
South Street Seaport
Favori mekanlarımdan. Bu Amerikalılar nedense su kenarlarında sosyalleşme olayından çok uzaklar. O kadar nehir var ve dogru duzgun ne lokanta var etraflarında ne de yiyecek icecek satan insanlar. O yüzden Seaport bana sıcacık geliyor. Küçücük alısveris merkeziyle,sempatik limanıyla ve muhtesem manzarasıyla harika bir yer. Özgürlük anıtıyla fotograf cektirebilirsiniz Seaportta. En yakın noktalardan biri Özgürlük Anıtına. http://www.southstreetseaport.com/
Tribeca/Soho
Ünlülerin favori mekanı Soho…South Houston Streetin kısaltılmasıyla çıkmış ortaya. Birbirinden lüks ve leziz restaurantları,alışverişine doyum olmayan dükkanlarıyla herkesin gözdesi
Little Italy
Küçük İtalya kendinizden birşeyler bulabileceginiz Çin Mahallesinin hemen yanında kurulmus bir İtalyan Mahallesi….Harika bir lazanya ve tiramusu çekerse canınız uzağa gitmenize gerek yok.
China Town
New York’un en renkli yerlerinden biri….kalabalıktan kendinizi şaşırırken bir o kadar da büyüleneceksiniz. ne ararsanız bulabileceginiz çok eğlenceli bir yer.Görmeden dönmeyin. Canal Streette inip (6,R,N,W,M;J,Z) Çin Mahallesi,Küçük İtalya ve Soho’yu yürüyerek dolasabilirsiniz hepsi birbirine çok yakın.
The Village(West,East,Greenwich)
New York deninca akla ilk gelen yerlerden. Gaylerin ilk kendilerini özgürce ifade etmeye başladıkları, farklılıklarıyla ön plana çıkmış Cadılar Bayramı’na ev sahipliği eden,barları,cafeleri,ve daha nice enteresan dükkanıyla görülmesi şart bir New York kasabası.
Flatiron District
Ütü Binası. New York’un ilk gökdeleni….O kadar şirin bir bina ki bence hiç bir bina onun yerini alamaz. her ne kadar gökdelenlikle alakası olmasa da en güzel bina diyince ilk akla gelenlerden…
Empire State
Şu an için New York’un en yüksek binası. En üst katında(86.kat) fotograf çektirmek ve New York’a tepeden bakıp insanları karınca gibi görmek isterseniz fiyatı 20$.(34.th street&5th ave)
Times Square
Pazarlamanın devi oldugunu kanıtlamak istercesine her gecen gun artan ısıklarıyla sizi büyülemeye hazır bu meydanda 24 saat hareket göreceksiniz. Ve saat kaç olursa olsun fotograf makinenizin flaşına çok da ihtiyaç olmayacak.Turistler için ne kadar cazipse, New Yorklular için bir o kadar uzak durulması gereken alan. En kalabalık,en pahalı,en turistik …..ben en diyeyim siz anlayın kısaca:) Tavsiyem o civardaki elektronikçilerden alışveriş yapmamanız.Alışverişe daha değinmedim ama yine de uyarmak istedim.
Rockefeller Center
Olmazsa olmazlardan….Artık onun da 70.katından New York’u seyredebiliyorsunuz. Tercih sizin,fiyatları Empire State ile aynı.
St Patrick’s Kathedrali
Gelmiş geçmiş en büyük devlet adamlarının cenazelerinin kalktıgı,Rockefeller Center’ın karşısında bulunan, görsel olarak bence New York’un en güzel katedrali. öyle bir enerjisi var ki….içine girince çıkmak istemiyor insan. En azından bana öyle oldu hep etkisi….Muhakkak görün.
Central Park
Ah bu parka bayılacaksınız. Amerika rüyası….Gelmişken hava güzelse çıkarın ayakkabılarınızı ve yayılın çimlere…İçinde yapay havuzları olan bu parkın tadını çıkarın.
Central Park Hayvanat Bahçesi
Gidin ve görün,pişman olmayacaksınız. Foklar,penguenler sizi selamlayacak ve içiniz ısınacak.
Metropolitan Müzesi
Müze seviyorsanız en az 2 gününüzü ayırın. Girerken ücret ödemek icin sıra olmasına aldırmayın,aslında sadece bağış yaparak girebilirsiniz. Gişeye 1-2 dolar vermeniz yeterli.
Guggenheim Müzesi
Malesef bu müze paralı.O ay hangi sergiler olduguna iyice bakmanızı öneririm gitmeden önce,sevip sevmediginizi görmeniz için.
Broadway Müzikali
New York’a gelmişken bir müzikal izlemeden dönerseniz oturup ağlayın bence.İngilizceniz yeterli olmasa da dert değil,o sizi büyüsüne her şekilde kaptırır. Mamma Mia’dan,Hairsprey’e Memphis’ten Chicago’ya hepsi birbirinden müthiş müzikallerden birini mutlaka izleyin. Bu arada Stomp Broadway değil Off Broadway ama onu da şiddetle öneririm vaktiniz varsa.