08:23

İngiltere'nin ve Birleşik Krallığın başkenti ve en büyük şehri Londra aynı zamanda Batı Avrupa'nın ve Avrupa Birliği'nin de en büyük şehri. New York'tan sonra dünyanın önde gelen global şehri olan Londra cıvıl cıvıl, çoğu gürültülü ve tam anlamıyla çok kültürlü yapısı ile önemli bir müzik, eğitim, kültür, finans ve moda merkezi.




Londra eskiden sadece bugün City of London ya da kısaca The Cityolarak bilinen bölgenin ismi iken şehrin genişleyip çevre kasabaları yutmasıyla oluşan devasa metropolün ismi olmuş. Yine eskiden Londra 2 merkezli bir şehirmiş: ticaret merkezi The City ve yönetim merkezi Westminster. Bu ikisi arasındaki bölge zamanla şehirleşmiş. Bugün Londra 2 merkezli bir şehir ve The City ve Westminster arasında kalan alana da West End deniyor.

Londra aynı zamanda önemli bir turizm merkezi. Şehir hostel ve klasik yatak artı kahvaltı konaklamasından zincir otellere ya da apart otellere ve oradan da süper lüks otellere uzanan geniş bir yelpazede otel imkanı sunuyor. Londra otelleri pahalılıkları ile meşhur ve Londra İngiltere'nin ve Batı Avrupa'nın fiyatlarına göre bile pahalı. Zaten pahalı olan Londra otelleri önemli spor müsabakaları (Wimbledon Tenis Turnuvası ya da önemli futbol maçları gibi) ya da tarihler (Kraliyet Kutlamaları gibi) sırasında bir daha pahalı oluyorlar. Bu nedenle gidiş zamanınızı bu tür olayların olmadığı dönemlere ayarlamak ve çok önceden rezervasyon yapmak size yüklüce para tasarrufu yaptıracaktır.

Birçok insan haliyle Zone 1 ve Zone 2 gibi merkezi yerlerdeki Londra otellerinde kalmak istiyor ama bu bölgeler fena pahalı. Londra'da merkezi "hesaplı" otel zincirlerinin şubeleri (Premier Inn ya da Travelodge gibi) bile merkezin biraz dışındaki şubelerine göre oldukça pahalı fiyatlar istiyorlar. Londra otellerinin fiyatlarını etkileyn bir başka etmen de metroya ya da şehir merkezine uzanan yerüstü raylı sistemlere ne kadar uzakta oldukları. Bazen metroya yürüme mesafeleri arasındaki fark sadece 5 dakika olan iki Londra otelinin oda fiyatları arasında önemli bir fark olabiliyor. Metrodan ziyade otobüs ulaşımı olan otelleri de tercih edebilirsiniz ki burada hem fiyatta tasarruf yaparsınız hem de ulaşımınız esnasında şehri görürsünüz.
Londra otellerini fiyat aralıklarına bölersek şu manzara ile başbaşa kalırsınız. Listeye geçmeden belirtelim bunlar kapı fiyatları (rack rate) yani otellerde resepsiyonda sergilenen oda fiyatlarıdır. Her şehirde olduğu gibi burada da online reservasyon ile bu fiyatların önemli miktarda altında fiyatlar bulabilirsiniz. O nedenle hotelscombined Londra otelleri sayfası gibi online otel arama motorlarından fiyat bakın:
Gecesi £400 ve üstü : West End ve The City lüks otellerinin fiyat bandı. The Savoy ya da Claridges gibi ünlü lüks Londra otellerinin süitlerinin gecesi £1000 ve üstüdür.
Gecesi £150-£300 : 4-5 yıldızlı Londra Otellerinin (Hilton ya da Marriott gibi) oda fiyatları. Fiyatların bu bandın neresinde olacağı otelin adına, yerine ve de yılın hangi zamanı otel odası istediğinize bağlı.
Gecesi £80-£150 : Şehir merkezindeki (Zone 1 ve Zone 2) 2-3 yıldızlı bilinen zincir otellerinin fiyatları.
Gecesi £40-£80 : Şehir merkezindeki bir zincire bağlı olmayan 1-2 yıldızlı otellerin oda fiyatları. Bu fiyatlar size oldukça küçük odalar ve idare eder bir konaklama kalitesi olarak geri dönecektir. Bu fiyat aralığında paranızın en iyi karşılığını veren oteller olduğu gibi tatilinizi zehir edecek oteller de mevcut. O nedenle otellerin yorumlarını iyi okuyup karşılaştırın.
Gecesi £15-£30 : Merkezi bir Londra hosteli ya da biraz şehir dışında bed and breakfast konaklama için cebinizden çıkacak para bandı. Bu fiyata kendinizi şehirin dış çemberine atıp internetten önceden indirimli reservasyon yaparsanız bütçe otel odası bulmanız da mümkün.


Şimdi Londra'nın en iyi otellerini sıralayalım. İster Soho’da ilginç bir butik otel olsun, isterse de Mayfair’de seçkin bir tarihi otel, bu listedeki en iyi 10 Londra otelinden biri mutlaka sizin zevkinize uyacaktır.
Londra’nın en iyi butik oteli – The Soho
İngiliz malikanesinin butik cazibesi ile birleştiği The Soho, 19. Yüzyıldan kalma bir konağın restorasyonu ile Londra otel sektörüne kazandırılmış. Oxford Street’ten sadece 5 dakika uzaklıktaki bu 5-yıldızlı oteli, Londra’nın ünlü Soho Square’inden, bası seçkin restoranlarından, barlarından ve gece klüplerinden kısa bir
yürüme mesafesi uzaklıkta.
Londra’nın en iyi tarihi oteli – The Ritz
1906 yılında otelci César Ritz tarafından açılan neo-klasik tarzdaki The Ritz, Lois XVI stili antika, ipek ve 24-ayar altınla döşenmiş odaları ve Londra’nın en ünlü öğle çayını (dünyaca ünlü Tea at the Ritz) sunan Palm Court’u ile oldukça ünlü bir otel.

Londra’nın en iyi SPA oteli - The Athenaeum
5-yıldızlı seçkin The Athenaeum, Royal Parks ve Buckingham Sarayının karşısında Oxford Street’ten ve and West End’in tiyatrolarından sadece 15 dakika yürüme mesafesi uzaklıkta. Güzel bir restorana, içinde 270’den fazla çeşit viski bulunan Whisky Bar’a ve The Garden Room’da çok iyi bir öğle çayına sahip. SPA tesisleri Londra’nın en iyisi.


Londra’nın en romantic oteli – The Langham
Regend Park’a oldukça yakın bir konumda bulunan Viktoria tarzı bu romantic otel, sıradışı mimarisi, tarihi iç mekanı, harika dekoru ile hayal aleminden çıkıp gelmiş gibi. Bu ünlü Londra oteli, 1865 yılından beridir hizmette ve 140 yıllık tarihi boyunca binlerce seçkin misafir ağırlamış!


Londra’nın en iyi tasarımlı oteli - St. Martins Lane, A Morgans Original
Ünlü Fransız tasarımcı Philippe Starck tüm maharetini ve sihrini St Martins Lane’e dökmüş sanki. Mekan ve ışığı muhteşem bir şekilde harmanlayan renkli tasarım chic odalardan ortak tesislere kadar her yerde gözlerinize ziyafet çekiyor. Odalarda boydan boya cam ve Philippe Starck tasarımı mobilyalar kullanılmış.
Charing Cross İstasyonu, Covent Garden Market ve The Royal Opera House ve meşhur Trafalgar Meydanı otele yürüyerek sadece 5 dakika mesafede. Leicester Square ise 10 dakika yürüme mesafesinde.

Londra’nın en iyi lüks otel – Claridge's
Londra Mayfair’de Brook Street ile Davies Street’in kesiştiği köşedeki 5-yıldızlı lüks Claridge's İngiliz Soyluları ile olan tarihi sıkı fıkılığından dolayı “Buckingham Sarayı’nın Ek Binası” gibi ilginç bir takma ada sahip. Otel 1812 yılında Mivart's Hotel olarak sıra evlerden birinde açılmış ve zamanla çevresindeki sıra evleri de yutarak bugünkü halini almış. Alfred Hitchcock, Brad Pitt, Mick Jagger, U2 ve Mariah Carey gibi ünlüleri defalarca ağırlamış olan otel lüks suitleri ve Michelin yıldızlı Gordon Ramsay restoranı ile de meşhur.



Kaynak
Blogger tarafından desteklenmektedir.