09:10

The Breakfast Club, Schleifmulgasse 12: Kahvaltı seçeneklerinde omletten eggs benedict’e krepe kadar birçok şey bulunuyor. Omlet ve eggs benedictlerine bayıldık. Krep ise İstanbul’da alışkın olduğumuz kreplerden farklı kremalıydı, pek beğenmedik.


Phil Cafe, Gumpendorferstrasse 10-12: Hem kitapevi hem de cafe olan mekanlara bayılıyoruz. Viyana Teknik Üniversitesi yakınlarında daha çok öğrencilerin takıldığı bu cafede kahvaltı etmek çok keyifli. Birkaç kahvaltı seçeneği bulunan Phil’de biz iki kişilik kahvaltı aldık. Bu kahvaltıda herkesi düşünüp kuş sütünü dahi eksik etmemişler :) Musliden çok çeşitli şarküteri tabağına, falafele, kurumuş domates ve zeytinyağdan oluşan atıştırmalığa ve yediğimiz en güzel kuruvasana kadar her şey bulunuyor. Viyana’da iken mutlaka buraya kahvaltı yapmaya geliniz. Kuruvasandan bir tane daha söylemeye çekinmeyin :)



Cafe (Kahve&Tatlı)
Cafe Demel, Kohlmarkt, 14: Demel Viyana’nın en meşhur pastanelerinden biri. Masalara doğru giderken camla çevrili pasta üretiminin içerisinden geçmek insanı büyülüyor. Meşhur olunca tabi kapısında sıralar eksik olmuyor bazen sinir edici boyutlara ulaşsa da gidilmesi gereken bir pastane. Viyana’nın en çok sevdiğimiz tatlılarından Maroni Frou Frou söylüyoruz. Maroni tatlısı rendelenmiş kestaneden oluşan bir tatlı, yanında ayrıca erimiş çikolata ve çilek ile servis ediliyor. Her yerde bu şekilde servis edilmiyor ancak bizce en lezzetlisi Demel’de. Paket olarak da pasta satan Demel, pazar günleri de açık oluyor.


Cafe Landtmann, Universitätsring 4: Rathaus yakınlarında yer alan bu kahvecinin kocaman bir bahçesi var. Viyanalı ünlü besteci Gustav Mahler ise buranın müdavimlerindenmiş. Burada da Maroni Frou Frou söyleyip melange ile afiyetle yiyoruz. Landtmann’ın Maroni’si ise biraz daha farklı, porsiyonu daha büyükçe ve çikolata-çilek ikilisi yer almıyor. İşini çok sevdiği her halinden belli Türk garsona rastlarsanız sizden iyisi yok :)


Cafe Mozart, Albertinaplatz,2: Albertina Müzesi’nin hemen karşısında yer alan Mozart Cafe ise en eski cafelerden biri. Dünyanın birçok yerine ait kahvelere sahip, Türk kahvesi bile menülerinde yer alıyor. Burada içinde elma yer alan milföy hamurundan oluşan Apple Strudel yedik. Normalde vanilya sosla sunulan Apple Strudel’i ağır olur diye vanilyasız aldık ve çok memnun kaldık, çok hafifti. :)


Cafe Hawelka, Dorotheergasse, 6: Dönemin önemli edebiyat cafelerinden olan Hawelka Nazım Hikmet’in de uğrak yerlerinden biriymiş. Cumartesi günü yer bulmak biraz zor olabilir ancak mutlaka gitmelisiniz.
Cafe Central, Herrengasse, 14: Central Cafe cumartesi günü yaptıkları piyano dinletisi ile Viyana’nın ne kadar entellektüel olduğunu gösteriyor. Kahvaltıları da olan Central Cafe’ye de mutlaka gidin.
Julius Meinl, Graben, 19: Stephansplatz’ın ilerisinde iki kattan oluşan Julius Meinl’ın hem cafesi hem de marketi bulunuyor. Markette Julius Meinl bez çanta da satılıyor. Hediyelik eşyalar çok pahalı olduğundan bu çanta 5 EUR’ya iyi bir seçenek olabilir. :)
Kleines Cafe, Franziskanerplatz, 3: Before Sunrise filminde bir sahne bu cafede çekildiğinden popüler bir cafe. Tavanları alçak olduğundan biraz basık, öğle saatlerinde daha güzel oluyor. Menüsünde alkollü içecekler de yer alıyor.
Süssi Salon de The Francais, Operngasse 30: Vitrininde yer alan onlarca çeşit tatlıyı görünce hiç düşünmeden içeri dalıp birer take away tatlı seçiyoruz. Tatlıları 10-15 saniye mikrodalgada ısıttıktan sonra size veriyorlar. Masada yer alan servis takımları ile salon adeta sarayın bir odası gibi.



Yemek&Pub
1516 Brewing Company, Krugerstraße 18: Kendi biralarını üreten ve barın etrafında yer alan fıçılardan direkt bardaklara dolduruyorlar. 1.5 litrelerik biraverini iki kişi rahatlıkla içebilir, içimi de oldukça hafif. Geceleri yüksek sesli müzik çalan bu pubta mutfak gece 2’ye kadar açık. Schnitzel ve hamburgerleri bir harika ;)




Salm Brau Klosterbrauerei, Rennweg 8: Kendi biralarını üreten diğer yer ise Salm. Salm bir restoran olup geleneksel kıyafetle garsonlar hizmet veriyor. (Oktoberfest’te giyilen kıyafetlerle :)) Kaburga severseniz burada mutlaka ama mutlaka Ribs yiyin, kocaman porsiyonu var iki kişi paylaşadabilirsiniz. Schnitzel ne kadar farklı olabilir ki demeyin. Kızartmadan çok yumuşacık etin tadı geliyor ve yanında servis edilen patates salatası ile birbilerini tamamlıyorlar. Viyana’ya gelmişken buraya mutlaka gelin ;)





Maschu maschu, Neubaugasse 20: Sahibi Türk olan bu fast food restoranda ise falafeller çok lezzetli. 5 falafelden oluşan porsiyon atıştırmak için çok ideal. Schewedenplatz’ta da şubesi bulunuyor.


Neni am Naschmarkt, Naschmarkt, Stand 510: Naschmarkt’ta yer alan bu restoranın karşılıklı iki yeri olmasına rağmen, akşamları çok kalabalık olduğundan yer bulmak biraz zor olabiliyor. Genel olarak Orta Doğu mutfağına sahip Neni’de Jerusalem Plate’i çok beğendik. Domatesli tavuk ile servis edilen humusun yanında pita ekmekleri de yer alıyor. Hamburgerlerini de çok beğendik. Hamburgerlerin yanındaki patatesler biçimsiz olduğundan ön yargılı yaklaşmıştık ancak tadı muhteşem, kesinlikle dondurulmuş değil. ;)
Naschmarkt Deli, Naschmarkt, Stand 421-436: Naschmarkt’taki Deli ise buranın bir diğer popüler restoranı. Sahibi Türk olan Deli’de kahvaltı, humus ve falafel çeşitleri çok seviliyor. Neni’ye kesinlikle gidin eğer vaktiniz varsa Deli’yi de deneyin.
Figlmueller, Wollzeile 5 ve Backerstrasse, 6: 2 tane şubesi bulunan Figlmueller Viyana’nın en bilindik schnitzelcisi. Haliyle kapısında oldukça sıra olan Figlmueller’e gitmeden rezervasyon yapın. Online rezervasyon yapmak çok basit, bazı günler dolu bile olabilir. Buradan kontrol edin. Sadece tavuk ve domuz schnitzel’i olan Figlmueller’de schnitzel incecik ama kocaman olduğundan iki kişi paylaşmak daha ideal. İki kişilik patates salatası alıp tek schnitzel ile hem cebiniz rahatlar hem de karnınız doyar. :)
Crossfields Australian Pub, Maysedergasse 5: Viyana’da en ilgili çekici publardan biri olan Crossfields Avusturalya yemekleri yapan bir pub.Viyana’da ‘Avusturya’da kanguru olmaz.’ diye çanta, magnet vb. bulunmasına rağmen bir Avusturalyalı pub var. Kanguru etinden yaptıkları hamburger çok ilgi çekici. Kanguru eti biraz daha kuru olduğundan çok çok lezzetli değil ancak değişik tat denemeyi sevenler için mutlaka uğranması gereken yerlerden.
Happy Noodles, Viyana’da meydanların önemli noktalarında bulunan bu büfede noodle, döner ve sosis çeşitleri yapılıyor. Özellikle gece eğlenme sonrasında burada mutlaka bir şeyler atıştırın. Akşam saatlerinde çalışanlar Türklere dönüştüğünden Türkçe konuşmak serbest :)
Shamrock Irish Pub, Kirchengasse 3: Neubau’da yer alan bu pub tam bir Irish usulü. Hem draft hem de şişede birbirinden çeşitli biraları bulunuyor. Üst katta sigara da içilebiliyor. Bir öğleden sonra bara oturup kendinize bira ısmarlayın.

Christmas Market

Avrupa’da Noel öncesi kurulan yılbaşı marketleri çok görkemli oluyor. Şehirde birden fazla yere kurulan marketler tüm meydanlara kurulup hem turist hem de yerliler tarafından ziyaret ediliyor. Viyana, Noel’de soğuk olmasına rağmen gerçekten çok hareketli ve eğlenceliydi. Özellikle Christmas Marketlerde yer alan punsch (sıcak şarap), Viyana’da en sevdiğimiz içecek oldu. Punschlar market nereye kurulduysa onu simgeleyen bir bardakla depozitolu olarak sunuluyor, dilerseniz bardağı hatıra olarak da saklayabiliyorsunuz. Ya da punsch bittikten sonra bardağı iade edebiliyorsunuz. Biz Schönbrunn, Rathaus ve Stephansplatz’ta yer alan bardakları geri vermedik, hatıra olarak İstanbul’a getirdik. :)
Rathaus: Belediye Binası’nın önündeki meydanda yer alan Chritsmas Market, Viyana’nın en büyüklerinden ve en kalabalıklarından biri. Herkese göre yiyecek, içecek, hediyelik eşyası bulmak mümkün. Rathaus’ta ekmek ile servis edilen çorbadan, sosisten tattık. Domates çorbası biraz salçalı olduğundan yedikçe ağır geliyor. Ancak hava soğuk olduğundan içimizi ısıttı. Sosis severler içinse çok fazla seçenek yer alıyor. Kaşarlı ve baharatlı sosisi denedik, oldukça lezzetliydi. Sandviç sosisler dışında ince ve uzun çubuk şeklinde sosisler de satılıyor. Baharatlı olan bu sosislerin 3 tanesi 1 EUR. Yeni tatlara açıksanız mutlaka deneyin. :)




Schönbrunn Sarayı: Viyana’daki kraliyetin yazlık sarayı olan geçen bu saray çok büyük alana inşa edilmiş. Sarayın içinde yok yok, hayvanat bahçesinden botanik bahçesine, müzelere kadar birçok şey barındırıyor. Schönbrunn’deki Christmas Market ise en çeşitli ve en güzeli. Hem sarayın içinde olması hem de stantların çok sayıda olması insanı cezbediyor. Bizim de en çok beğendiğimiz market buradaydı. Burada punsch içip bardağı da hatıra olarak aldık :) Portakallı punsch’u mutlaka deneyin. Ayrıca buradaki markette ekmek üzerine eritilmiş peynir denedik. Peynir eriyince o kadar lezzetli olmuş ki kesinlikle denemeniz lazım.


Belvedere Sarayı: Viyana’da yer alan bu saray ise Schönbrunn’e göre daha küçük. Saray da resim koleksiyonlarının olduğu birkaç müze bulunuyor. Gustav Klimt’in popüler resmi, Kiss’te burada sergileniyor. Sarayın içerisinde kış aylarında christmas market oluyor. Diğer marketlere göre daha küçük ve tenha. Acıkırsanız, sıcak bir şeyler içmek isterseniz burada atıştırabilirsiniz.
Maria Theresien Platz: Museum Quarter’ın ön tarafında yer alan bu meydanda tarih ve doğa müzeleri karşılıklı olarak bulunuyor. Özellikle doğa müzesi çok ilginç, ilgilenenler için ziyaret edilmesi gerekir. Bu meydanda yer alan Christmas Market de en renkli olanlardan biri. Bu markette kahveciler de yer alıyor.


Stephansplatz: Stephan Katedralinin hemen önünde yer alan bu Christmas Market ufak ve ama oldukça kalabalık. Burada içtiğimiz punsch bardağı ise ayakkabı şeklindeydi, bunu da hatıra olarak aldık.


Blogger tarafından desteklenmektedir.